Açılışta konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul’a muhafızlık da yaptıklarını belirtti. Üsküdar’daki tarihi Kuşkonmaz Camisi’nin hemen yanındaki kafeteryayı üç senedir yıkamadıklarını söyleyen İmamoğlu, “Biz burayı yıkmaya çalışırken yargı yoluyla engellendiğimiz dönemde İstanbul’u yönetmeye talip olduğunu duyduğumuz bir kısım arkadaşların, bakanlıkta boğazın dibindeki bir yeri planla, imarlı hale getirme çabasını dahi yaşadık” diye konuştu. Göreve geldikleri andan itibaren bilimin ışığında hareket ettiklerini söyleyen İmamoğlu, “Yaptığımız her çalışmada o işin uzmanlarıyla düşünmeyi hiç ihmal etmedik” ifadesini kullandı.
‘NEFES ALANLARINI KAYBEDİYORUZ’
Sempozyumda konuşan şehir plancısı Buğra Gökce ise Türkiye’deki planlama krizinden bahsetti.
Gökce, “Kentsel dönüşüm içi boşaltılmış ve soylulaştırmaya dönmüş vaziyette. Riskli alanlara konut yapıldı. Rezerv yapı alanlarına lüks konutlar yapıldı. Askeri araziler imara açıldı. Konut yapmakla barınma krizini çözemiyorsunuz. Zenginleşme aracı dışında bir işe yaramıyor. İstanbul’un nefes alanlarını kaybediyoruz” dedi. Sempozyumda tartışmalara neden olan kamuoyunda “mülksüzleştirme yasası” olarak da bilinen kentsel dönüşüm yasası da ele alındı.
‘DEPREMLE ALAKALI DEĞİL’
Eski TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen, depremin gerekçe gösterildiğini belirterek “Torba yasayla birlikte getirilen değişiklikler afet riski altındaki yapıların dönüştürülmesine alanların afetlere karşı hazırlanarak sağlıklı, güvenli ve sağlam yapılı evler oluşturulmasına yönelik değil. Yapılaşmayı artırıcı, planlama bütünlüğünü yok sayan, yurttaşın barınma ve mülkiyet haklarını görmeyen nitelikte” dedi.
Yeni kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’ndan da bahseden Köymen şöyle devam etti: “Bu kurum özel bütçesiyle birlikte TOKİ’den daha büyük bir aktör haline gelecek. Ayrıca Sayıştay’dan da muaf olacak.”
‘RANT ODAKLI OLDU’
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu da, “Daha önce örneklerini Tokatköy ve Fetihtepe’de gördük. Saldırgan el koyma örneğiyle birlikte insanlar evlerinden çıkarıldı. Sosyal konuttan yola çıktı ancak vaatlerin neye dönüştüğünü gördük. Konut üretimi talep odaklı değil rant odaklı oldu” dedi.
