Cumartesi Anneleri’nin eyleminde kolu kırılan Aydın Aydoğan’a dönük polis şiddeti, soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda yer aldı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018’de gerçekleştirmek istediği 700’üncü hafta eylemine katılmak için Beyoğlu’nda bulunan Hazzopulo Pasajı’nda bekleyen yurttaşlara polisin biber gazlı müdahalesi sonucu çok sayıda kayıp yakını yaralandı. Eylemcilerden Aydın Aydoğan’ın kolu kırıldı ve vücuduna çok sayıda plastik mermi sıkıldı.
Müdahalenin ardından Aydoğan ve kayıp yakınlarından Maside Ocak ile hak savunucusu Leman Yurtsever, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Aydoğan, savcılığın suç duyurusuna “takipsizlik” kararı vermesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, polislerin “kötü muamele yasağını ihlal ettiğini” belirterek, söz konusu polislerin yargılanmasına karar verdi. Ayrıca Aydoğan’a 60 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
AYM kararının ardından dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderildi. Burada şahitlerin dinlenilmesi ve dosyada yer alan görüntülerin bilirkişi tarafından incelemesine karar verildi.
Mezopotamya Ajansı’ndan İbrahim Irmak’ın haberine göre, bilirkişi, Cumartesi Anneleri eylemine dönük polis müdahalesine dair görüntü ve fotoğraflardan oluşan toplam 17 dosyanın incelenmesine dair raporunu hazırladı. Raporda, Aydoğan’ın kolunun kırıldığı anların görüntüsüne dair, “Video görüntüsünde polis memurlarının ilerlediğinin görüldüğü ve bu sıra da bir polis memurunun erkek şahsı kollarından tuttuğunun görüldüğü” ve “video görüntüsünün 13’üncü saniyesinde polis memuru kolundan tuttuğu şahsı ileri doğru iterek savurduğunun görüldüğü, video kaydında siyah giyimli erkek şahsın polis memurunun itmesi sonucu yere düştüğünün görüldüğü” tespitlerine yer verildi.
Raporda, polisin biber gazlı saldırısında dair, “Video kaydında iki polis memurunun görüntüden anlaşılacağı üzere biber gazı silahını eylemcilere doğru yönelttiği, video pikselinin düşük olması nedeniyle biber gazı silahını ateşlenip ateşlenmediği, orada bulunan insanların ileri doğru kaçışma yaşadığının görülmekle video kaydının son bulduğu” denildi.
Aydoğan’ın vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanmasına neden olan plastik mermilerin kullanıldığı ana dair fotoğraflar raporda yer aldı. Ayrıca kayıp yakını ve hak savunucularının gözaltına alındığı sırada maruz kaldıkları polis şiddetine dair görüntüler incelendi. Görüntülere dair, “Video kaydının 10’uncu dakika 40’ıncı saniyesinde bir polis memurunun bir şahsı gözaltına alırken eylemci erkek şahsın boynundan sıkarak götürdüğünün görüldüğü” ve ”Polis memuru gözaltına alma işlemi sırasında yerde oturarak direnen eylemciye diziyle vurduğunun görüldüğü” tespiti yapıldı.
Raporda, ayrıca Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Milletvekili Garo Paylan’ın polis tarafından şiddete uğradığı anların da görüntüleri de incelendi. Paylan için “sivil şahıs” tanımlaması yapılan raporda, “Polisle itişen ve gözaltına alınma işine müdahale eden sivil şahsın başka bir polis memuru boğazından koluyla sıkarak götürüldüğünün görüldüğü” ifadesi yer aldı.
Ne olmuştu?
Cumartesi Anneleri’nin, kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle 25 Ağustos 2018’de gerçekleştirdiği eylemlerinin 700’üncü haftasında polisin biber gazlı müdahalesinde çok sayıda hak savunucusu yaralanmış ve 100’e yakın kişi gözaltına alınmıştı. Ardından Cumartesi Anneleri’nin de olduğu 46 kişi hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” gerekçesiyle, “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” iddiasıyla dava açılmıştı.
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Cumartesi Anneleri/İnsanları’nı hedef göstererek, “İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütüyle istismar edilmesine, terörün kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?” demişti.
Eylemde kolu kırılan Aydın Aydoğan, polis müdahalesinin Soylu’nun talimatı doğrultusunda olduğunu belirterek, Soylu hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Başsavcılığı, dosyayı “yetkisizlik” kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Dosya hala açık durumda.
Aydoğan, ayrıca kayıp yakınlarından Maside Ocak ile hak savunucu Leman Yurtsever ile birlikte polis şiddetine dair de suç duyurusunda bulundu. Savcı, “takipsizlik” kararı verdi. Aydoğan bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, “kötü muamele yasağını ihlal edildiği” kararı vererek, sorumluların yargılanmasını istedi.